19 Ocak 2013 Cumartesi

BİZİM EVİN HALLERİ


Bizim evin halleri pek bir alem… Hane nüfusumuz bir yetişkin, bir çocuk ve ikisi de kedi olmak üzere dört kişiden oluşuyor. Evin tek erkeği Limon Efendi, tekliğinin farkında pek bir ağır abi durumlarında. Bu arada hemen açıklayayım, hayır efendim tüyleri sarı değil. Kızım gözlerinin şeklini ve rengini limona benzetmiş, adını Limon koyduydu eve geldiğinde küçük bey. Eve insan cinsinden bile olsa güzel bir hatun geldi mi yavşıyor ama genel hava ağır abi. Çapkın eşşoğlu ama seçiçi. Öyle her önüne gelene yüz vermiyor ama bir beğenirse ayaklarına kapanıyor hatunun. Artık bir iltifat, bir ilgi görmeniz lazım. Ayaklara sürtünmeler, kucağa atlamalar, mırr’lamalar gırla. En kedi sevmeyenini bile baştan çıkarır cinsten… 

Diğeri bir zamanların işveli, cilveli kedisi Cookie Hanım ise kısırlaştırıldıktan sonra aldığı kiloların ağırlığı ile olsa gerek pek bir ninem durumunda. Unumu eledim eleğimi astım havalarında Limon Efendi’nin avanslarını “ aa terbiyesiz” modunda patileri ile savuşturuyor. Ancak mutad yeri sepetinde bir yatışı var ki görmeniz lazım. Hürrem Sultan’ın Valide Sultan olmuş hali… Öyle gerim gerim… Bir de çenesi düşük, sormayın gitsin. Suyunu tazelemeyi unutmuşsam artık homur homur söyleniyor su tasının başında. Taa arka odada bile olsanız duyup geliyorsunuz .”Ne var?” diye sorduğumda öyle bir bakışı var ki, görevini ihmal etmiş elemanını bakışı ile yerle bir eden patron havasında. Diyorum ya Valide Sultan… Hoş kiloları itibarı ile bir Garfield havası da var ama onun gibi muzır değil.

Haftasonu geçirdiğim vertigo atağı nedeniyle her hafta değiştirdiğim kumlarını değiştiremedim. Sen misin değiştirmeyen? Her ne kadar Cookie Hanım dişi olduğundan kadın hallerinden anlıyorsa da, Limon Efendi evdeki temizliği beğenmemiş koca misali, suratını astı ve beni cezaya koydu. Tuvalet kabı hariç neresi varsa oraya yapıyor tuvaletini. Ama gene de kadını fazla dellendirmeye gelmez diye herhalde, tuvalet banyo lavabosunun içine yapıldı haftasonu boyunca. Hiç yoktan iyidir, temizlemesi daha kolay. Bütün bu edepsizliğine rağmen hastayım ya kendini en amorf şekillere sokarak, benim üzerimde kendine yatacak bir bulup pozitif enerjisini bana geçirmeyi de ihmal etmedi. Öyle açık açık değil, çaktırmadan… Erkek işte!!!

Bak şimdi!  Cookie Hanım dikildi yanıma, ”miyav miyav “ konuşuyor. Sesi de pek bir çirkin garibimin. Diyor ki “bırak şu yazıyı, benimle ilgilen” Mecburen beş dakika ara arkadaşlar. Dişiyi ilgisiz bırakmaya gelmez, maazallah patiliyiverir sonra. Haa birde istediği yeri sevmezseniz şekilden şekle girip istediği yerini okşatıyor. Sevmeyi bırakırsanız ama hala ona yetmemişse patisi ile “tık tık” durumda “hoop, daha bitmedi, nereye?” diyor. Dişi değil mi? İlla istediğini alacak…

Cookie Hanım’ı sevme molası vermişken iki lokmada öğle yemeği yiyeyim dedim. Bir baktım Limon Efendi kurulmuş karşımdaki sandalyeye. Hani komşuda pişer bize de düşer mi misali. Zeytinyağlı yediğimden onun ağız tadına uygun bir şey yoktu ama o yemeğin sonuna kadar bir umut efendi efendi oturup bekledi sandalyesinde. Ne zaman ki kalktım, baktı iş çıkmaz bu sofradan, o da indi sandalyeden.

İşte böyle arkadaşlar. Hayvan sevmeyenlerin hiç anlayamadığı sıcacık bir dünya onlara yaşanan… Bizim evde onlar benim çocuklarım, Ladin’inde kardeşleri statüsündeler. Zaman zaman gene hikayelerini yazdığımda göreceğiniz gibi pekte farkları yok insanlardan. Hatta daha saf, daha içten, daha netler. Sevginize kendi dillerince, kendi hallerince inanılmaz bir karşılık veriyorlar. Kediler kesinlikle nankör değiller. Sadece kişiliklerine saygı gösterilmesini isteyen, gösterilmediğinde baskı altına girmeyen varlıklar. Siz gösterirseniz, onlarda sizinkine gösteriyorlar. Hepimizin istediği ama bazılarımızın becerebildiği gibi…

Bizim evin hallerine kapıyı açtık. Zaman zaman bu halleri paylaşmaya devam edeceğim. Hayvan dünyasından keyif alan, merak eden herkese kapımız açık. Bekleriz…

21.03.2011

Hiç yorum yok: