LİZBON'A GECE TRENİ - PASCAL MERCİER

Felsefe öğrenimi görmüş İsviçreli bir yazar olan Peter Bieri’nin Pascal Mercier takma adıyla yazdığı Lizbon’a Gece Treni aynen tren rayları gibi iki birbirine paralel hayatı anlatıyor. Eski Diller profesörü olan, hayatında tüm heyecanı yitirmiş, zamanını bildiği ritüeller üzerinde geçiren  Gregorius’un bilmediği bir dil olan Portekizce yazılmış bir kitabı bulmasıyla başlıyor hikâye. Dilini bilmediği, yazarını tanımadığı bu kitabın peşinden Lizbon’a gidiyor. Kitabın yazarı Amadeus Prado’nun hayatında ilerlerken kendi hayatında da ilerliyor. Kitaptan bölümler veya mektuplar şeklinde yazılan bölümler vasıtasıyla aslen doktor olan Prado’nun hayatını, hayatın anlamını arayışını anlatıyor. İnsan ruhunun derinliklerinde geziniyor. Başarısızlık, inanç, aşk, öfke, samimiyet, ölüm, gençlik vb gibi insan ruhunda karanlık gölgeler bırakan konular hakkında her biri deneme niteliğinde bölümlerle, bu karanlıklara ışık tutuyor.


Karakterlerin çokluğu ve bunların birbirleriyle kurduğu ağın genişliği, insan ruhunu anlatan derin cümleleri nedeniyle kolay okunabilen bir kitap değil Lizbon’a Gece Treni. Ancak  kurguda ki başarısı, betimlemelerin zenginliği, kullandığı dilin derinliğiyle kesinlikle edebi bir başyapıt. 

Hiç yorum yok: