ÖLÜMLÜ NESNELER - JOSE SARAMAGO

Bu ara öykü kitaplarından gidiyorum. Bir arkadaşımın hediyesi olan bu kitabı, Saramago ve öykü olduğundan öne aldım.

İlk 1978 yılında - kitabın arka kapağında niye 1975 diyor bilmiyorum - Portekiz'de yayınlanmış bu kitap, 1998 Nobel Edebiyat Ödülü almış yazarın ilk dönem öykülerinden oluşuyor. Altı öykünün hepsi fantastik ögeler içeriyor. İleride romanlarında görülen yazım biçimi ve virgüllerle ayrılmış bir paragraflık uzun cümlelerinin, metaforik anlatım dilinin ilk izlerini görüyoruz öykülerde.

Kitabın ilk öyküsü olan Sandalye'nin 1968 yılında sandalyeden düşüp kafasını çarpan ve bu çarpmanın yarattığı komplikasyonlar sonucu 1970 yılında ölen Salazar'ı anlattığı aşikâr. Ambargo'daysa arabası tarafından esir alınan bir karakterin öyküsünü okuyoruz.Kısırdöngü  adlı öyküde ölümden korkan kralın, ölüm gözünün önünde olsun diye şehrin ortasına devasa bir mezarlık yaptırarak, ülkenin her yerine gömülmüş cesetlerini  buraya toplamasını izliyoruz. Benim favori öyküm Nesneler. Son derece sistematik kurulmuş bir düzende nesnelerin önce bozulup sonra kaybolmasıyla başlayan kaosta adım adım inancın, güvenin nasıl sarsıldığı ve şiddete doğru nasıl yol aldığını müthiş bir ironiyle anlatıldığını görüyoruz. Öykünün son cümlesi olan " İnsanlar bir daha nesnelerin yerine konmayacak", öykünün ana fikrini özetlese de öykü bu fikirden ibaret demek, öyküyü ciddi anlamda azımsamak olur. Sentor'da mitolojik ögeler kullanılmış. Son öykü Kısas ise tamamen metaforik kısacık bir öykü.

İlk dört öykü benzer bir ironik dille giderken, son iki öyküde bunu göremedim. Belki o ironik dil hoşuma gittiğinden ilk dört öyküyü, diğer ikisine nazaran daha çok beğendim. Metafor dolu uzun cümleler kullandığından okuması kolay bir kitap diyememekle beraber, Saramago'nun yakaladığı küçük  ayrıntıları ve bunları ayrıntıları nasıl incelikle okura sunduğunu okumak oldukça ilginç.



Hiç yorum yok: