Bu gün 8 Mart… Ortalık “Kadınlar Günü “ diye inliyor. Bir
kere bu gün “Emekçi Kadınlar Günü.”
Sadece “Kadınlar Günü” deyince baştan yanlış başlıyor iş. Ha tabii, her
kadın “ben de evde temizlik yapıyorum, aş pişiriyorum, çocuk bakıyorum onlarda
emek” diyebilir. Haklılar da, onlar da emek hem de ciddi emek, çoğu zaman
takdir edilmeyen. Ancak bu gün bunları da yapıp bir de üstüne dışarıda çalışan
kadınların günü. Çoğu ülkede daha az maaş, daha zor terfi, zor çalışma
koşulları ile ötelenmiş kadınların. Hem evde hem işte çalışan kadınların…
Gündüz tarlada, fabrikada, ofiste çalışıp, çocuğunu bıraktığı kreşten,
anneanneden, komşudan nefes nefese alıp eve koşan, beş dakika dinlenmeden yemek
pişirme derdine düşen kadınların günü…
Kadın haklarının tartışılması gereken bir gün bana göre.
Takdir anlamında çiçek, böcek, hediye alınmak istiyorsa alınsın ama
kapitalizmin ağına düşüp anlamının saptırılıp, mecburiyet altında tüketim
kavramına daha da çok yüklenilen bir gün olmamalı bence. Evliyken ve çalışırken
bana en anlamlı gelen hediye, eğer haftasonuna denk gelmişse 8 Mart, eşimin
beni uyandırmayıp mükellef bir kahvaltı sofrası hazırlamasıydı mesela. Hafta
içiyse de akşam yemeği. Hoş gelirdi, normal rutinin dışında, bir nefes gibi…
Şu son iki-üç günde cep telefonuma düşen mesajlara bakıyorum
da, aklınıza gelebilecek her türlü mağaza “Kadınlar Günü” ne ayrıcalık olarak
değişik oranlarda indirim mesajları atıyorlar. Alın, daha çok alın. Tüketin… En
komiği de bir inşaat firmasının gönderdiği mesaj; 8 Mart Kadınlar Günü şerefine
%8 indirim yapıyormuş daire fiyatlarında! Çok güldüm. Sıkıysa almaya niyetlenen
kadının çalıştığı yıl kadar yapsana indirimi, madem bir hoşluk yapacaksın. Olur
mu? Olmaz…
Kadının gittikçe anlam değiştirdiği ülkemizde kadın
haklarını tartışmak, kadının konumunu yeniden yerine oturtmak için anlamlı bir
gün olabilirdi bu gün ama her sembolik gün gibi bu günde yalandan “kadınlar baş
tacımızdır “ konuşmalarıyla geçecek. Bütün sosyal medya ortamları çiçekler,
böcekler ve tebriklerle dolacak. Bu günkü gündem de bu olacak, yarın başkasına
geçmek üzere. Kendimizi oyalayacağız özetle. 4+4+4 eğitim sistemiyle taa
çocukluktan başlayan cinsi dişi olan kişiler üzerindeki tahakküm gittikçe
artıyor oysa. Kürtaj yasağıyla kadının kendi hayatı ve bedeni üzerindeki hakkı
alınıyor elinden. Kadına şiddet, bu güne
kadar görülmediği kadar artıyor. Tecavüzcüler serbest bırakılıp, o kızların
kadınların hayatı karartılıyor. İş yerlerinde gittikçe artan mobbing
vakalarıyla dolu ortalık, genelde hakkında hiçbir şey yapılmayan. O kadar çok
örnek var ki kadına karşı. Esas bunların ortaya çıkarıldığı bir gün olmalı 8
Mart.
Kadın fiziksel farklılıklarının yanı sıra, erkeklerden
değişik çalışan akıl ve duygu dünyasıyla kendine has bir varlık. Erkekler de
öyle. Birbirlerine karşı değil, bilakis birbirlerini tamamlayan varlıklar.
Birinin zayıf yanı, diğerinin güçlü yanı. Biri olmadan diğeri tam olmuyor. Birbirlerini
ezmeden, birbirlerine saygı göstererek yan yana, birlikte oldukları zaman
inanılmaz bir enerji yaratabilecek güce sahip bu ikili. Bundan kaçınmak yerine,
bunu kucaklamak lazım.
Adı “Kadınlar Günü “ olmasına rağmen, kadına saygı duyan her
erkeğinde el verip beraberce mücadele edildiği bir yol olmalı bu. Kadının hak
ettiği saygıyı, hayatta ve toplumda erkeklerle eşit haklara sahip olduğunun
anlatılması gereken bir gün aslında. Hoş bir güne sığdırmak tabii ki anlamsız
ve yetersiz. Her an, her ortamda, her imkanda anlatılmalı bu. Sonuçta hepimiz insan
değil miyiz? Kadın/ erkek diye ayırmanın ne kadınlara ne de erkeklere faydası
var. Diğerini kendimiz gibi önce insan olarak görebildiğimiz sürece, ne
ötekileştirme ne ayırımcılık kalır. İnsanlık şemsiyesinin altında birleşebilir
kadını da erkeği de, diğer bütün etiketlenmiş ayırımcı kalıplar da. Birleşmeli
de…
1 yorum:
Yasemin'cim, o kadar güzel anlatmışsın ki ... eklenecek bir şey kalmamış inan .. böyle özel günlerin alışveriş cennetine çevrilmeye çalışılmasını hiç kabul edemiyorum. Rahmetli babam derdi ki "satışlar olsun diye böyle günler düzenleniyor .." Keşke söylediğin gibi asıl önemi tüm medyada yer alsa ve çözümleri tartışılsaydı ..
Sevgilerimle,
ums
Yorum Gönder