25 Nisan 2013 Perşembe

SİZ MANZARANIZI KEŞFETTİNİZ Mİ?


Birçok kişi kitabımın son cümlesi olan “ Ve kayanın arkasından çıkan manzara nefesimi kesiyor…” cümlesini okuduktan sonra bana bu manzarayı anlatıp anlatmayacağımı sordu. “Lütfen yaz” diye talepler geldi. Hatta bir kaç kişi “bu ikinci kitabın hazırlık cümlesi herhalde” diye yorum yaptı. Aslında düşünmedim de değil…  Eski kimliğimden sıyrılma sürecini anlattığım ilk kitabımdan sonrasını, kendi üstüme oturan yeni elbiseyi biçme sürecini de kitaplaştırmayı planlamıştım. Şimdi ise kararsızım. Aynı tarz bir kitabın tekrar olacağını düşündüğümden ve daha önemlisi herkesin manzarasının kendine göre olduğuna inandığımdan…

Kitaba en çok gelen yorumlardan biri olan “ kendimden çok buldum “ yorumu, çoğumuzun geride bıraktıkları yaşanmışlıkların sonucunda benimle aynı soruyu sormasından kaynaklanıyor bence. Kaç yaşında olurlarsa olsun okurlar, geriye bakıp ileriyi düşündüklerinde “ İstediğim nedir? Hayat istediğim gibi mi gidiyor? “ gibi sorgulamalar içindeler sanıyorum. Benimle kendilerini yakın hissettiklerine göre…

Aynı coğrafyada doğmuş olmanın verdiği benzerlikler olmasına rağmen, içine doğduğumuz aile, yetişme şartlarımız, yaşadıklarımızda ki farklılıklar nedeniyle herkesin tecrübesi kendine özel. Bunların kişiliğimize etkileri de… Bu nedenle soru aynı olsa da verilecek cevapların çok çeşitlilik göstereceğini düşünüyorum. Benim nefesimi kesen manzara ile başkalarının ki aynı olmayabilir. Ben denizin uçsuz bucaksız enginliğinde kendimi bulurken, kimisi New York vari gökdelenler içinde kendini rahat hissedebilir. Hangi manzara içimize huzur veriyorsa o güzeldir.

Buradaki kilit nokta hangi manzaranın karşısında kendimizi "tam" hissettiğimiz… Biz kendimizi “tam” hissettikten sonra dışarı yansıtacağımız ışıkta pozitif olacaktır. Bu yayılan pozitif enerjinin karşısında  dış dünya saygı ile eğilecektir. Sizi aşağı çekmek için uğraşanlar olsa bile “tam ve huzur” içinde olmanın gücüyle onlara paye vermeyecek ve onların sizi aşağı çekmesine izin vermeyeceksiniz. Çabalarının sonucunu alamayanlar ise kendileri aşağı çekilecektir. Önemli olan hayata karşı duruşunuza tüm kalbinizle inanmaktır. Buna inanç size ihtiyacınız olan tüm gücü verecektir.

Sanmayın ki içinize huzur veren manzaraya ulaştığınızda yol bitecektir. Oraya yerleşme planlarınıza rağmen, yola bir kere çıkmış gezginlerin yeni yerler keşfetme arzusu sizi de saracaktır. Bir kere başlangıç noktasına ulaştıktan sonra daha derine, daha ileriye gitme dürtüsüne engel olamıyor insan. Olmasın da zaten… Daha da ileri gittikçe çantanıza birçok güzel manzara ekleyebilirsiniz. Her biri içinizi açan, duruşunuzu sağlamlaştıran… Yüksek dağlara tırmanan dağcıların zirveye ulaştıklarında dünyaya hakim olma hissini hissettikleri gibi, yaşamınıza hakim olma hissi ile sizi dolduran…

25.04.13


Hiç yorum yok: