15 Ocak 2013 Salı

DÖNEMEÇ


Son dört senedir, hep Ocak ayında, hayat bana yeni bir şey fısıldıyor. Paulo Coelho’nun her iki senede bir Ocak ayında beyaz bir tüy bulduktan sonra yeni bir romana başlaması gibi bende her sene Ocak ayında gelişen bir olay neticesinde, kendimle ilgili yeni bir keşiften sonra o seneyi o konuyu iyice derinine irdeleyip bir duruş belirlemeye harcıyorum bilinçsizce. Kendi romanımı yazıyorum yani…

Her dönemeç öncesi durgunlaşıyorum hatta donuklaşıyorum. Sanki yüreğime yeni bir şey fısıldanacağının bilincinde, tek bir kelimesini kaçırmamak için sessizleşiyorum. Pür dikkat kesiliyorum. Bekliyorum... Bazen virajlar çok keskin oluyor, savuruyor beni yol dışına. Evrenin “yolun yol değil, değiştir “ demesinin bir şekli bu keskin virajlar. Zaten çok uzun zamandır yanlış yolda ilerlediğini fark ediyorsun. E evren ne yapsın? Senelerce kibar kibar anlatamamış sana yolunun yanlışlığını, savuruveriyor seni yolun dışına. Mesajı alabilirsen değiştiriyorsun yolunu. Yeni bir yolu takip ediyorsun. Varmak istediğin hedefe, kendi benliğine doğru daha kısa ve doğru bir yola giriyorsun.

Bazense yumuşak tatlı bir eğimde oluyor virajlar. Ağır ağır, frene basıp yavaşlayarak dönüyorsun virajı. Bu da evrenin “yol doğru da, bu yolda aldığın kararlar, yaptığın seçimler yanlış, tekrar gözden geçir” demesinin bir yolu. Düşüne düşüne, sakince geçiyorsun bu dönemeçten.
Tabii bunlar böyle aniden gelmiyor aslında. Yol boyunca bir sürü uyarı tabelası oluyor ama insanın gözü onları görmeye alışık değilse, görmüyor işte. Görsek bile, hepimiz bomboş yolda maksimum 100 kilometre hızla gitmeyi nasıl anlamsız buluyorsak, o uyarı tabelalarını da ciddiye almıyoruz aynı mantıkla. Ancak eninde sonunda bir yerde anlamı çıkıveriyor bu tabelaların. Evren bu, oyun oynamaya gelmez. Ne yapıp edip seni sana gösteriyor hayat yolunun bir yerinde.

Benim dönemeçlerim neden hep Ocak ayına denk geliyor hiç bilmiyorum. Bilinçaltımıza işlenmiş her yeni sene, yeni bir başlangıç olduğundan mı? Yoksa bana fısıldananı işleme sürecimin nedense tam bir sene olmasından mı? Hiçbir fikrim yok. Fazla da irdelemiyorum. Benim hayat kitabımda bana öyle uygun görülmüş. Kabul etmek lazım… Önemli olan bana fısıldananı duymam. Duymanın ötesinde anlamam ve kendi hayat yolumda gerekli revizyonları yapmam. Haydi kolay gele!

11.01.2013

2 yorum:

DENIZEL dedi ki...

Hoş geldin blog alemine...:) Çok iyi bir şey yaptın kendi dünyan var artık...

Yasemin Pforr dedi ki...

Teşekkürler Murat'cım...seni adım adım takip ediyorum bak :)) Kitabımda en geç Şubat başı çıkacak inşallah...