12 Mayıs Anneler Günü… Bu özel gün
için sevgili dostum Ali Tanju’nun bana gönderdiği, babası değerli gazeteci-yazar
Sadun Tanju’nun, ne tesadüftür, 12 Mayıs 1957’de kaleme aldığı bu harika yazıyı
sizlerle paylaşmak istedim. Her satırı ile aynı fikirdeyim. Ne bir eksik ne bir
fazla…
Ben anneyim!
Seni, bir hücreden
yaşamaya layık bir canlı haline getiren benim. Seni ıstırapların en büyüğüyle
doğurdum; sevinçlerin en büyüğüyle kollarıma aldım. Sana ilk davranışı, ilk
gülüşü, ilk bakışı, ilk heceyi ben öğrettim. Seni karşılıksız, menfaatsiz,
tertemiz ilk ben sevdim. Sana hayatta ilk lazım olacak dersleri ben verdim.
Senin yüzünden ilk acıları ben duydum. İlk ağlayışlarını benim göğsümde
dindirdin. İlk sırrını bana açtın. İlk dost beni edindin.
Ben anneyim!
Bana her zaman
güvendin. İlk aşkını ben hissettim. Üzüntülerin benim üzüntülerim oldu. Seni
pencerelerde bekledim, gelişinde kapılara koştum. Seni her zaman aynı
duygularla bağrıma bastım, seninle iftihar ettim, seninle taçlandım,
şereflendim.
Ben anneyim!
Ben, Tanrı’nın en
büyük lütfuna layık görülmüşüm. Ben bereketim. Ben Tanrı gibi, insan
yaratabiliyorum. Ben yeryüzünde iyi ve güzel, kötü ve çirkin her şeyin
mesuliyetini taşıyorum. Medeniyet benim, mazi benim, gelecek günlerin ümidi
benim.
Ben anneyim!
Ben insanlığın başı
ve sonuyum. Ben hayata şekil veren sanatkârım. İstediğim renkleri kullanır,
istediğim gibi yontarım. Beynine ilk nakşolacak sözler benim, kalbe ilk
yerleşecek duygular benim duygularımdır. Ben cennet ve cehennemim. Ben istersem
sevgi, kardeşlik ve dostlukla büyütürüm; istemezsem kinle, düşmanlıkla içini
doldururum. Ben dünyaya nizam veren iradeyim.
Ben anneyim!
Ben sabır ve
tahammülüm. Ben en yumuşak ve en sertim. Cesur olmayı nasıl benden öğrendinse,
korkuyu da ben sana öğrettim. Seni ilk öpen ve ilk döven benim. Sevmek, âşık
olmak, şefkat, kin, dostluk ve düşmanlık duygularının hepsi bende.
Ben anneyim!
Bir acı duyarken
beni çağırırsın. Ben teselliyim. Ölsem bile gözüm arkamdadır. Ben endişelerin
derin kuyusuyum. Kendi içime düşerim. Ben bütün alakaların mihrakıyım. Cömert
olduğum kadar hasis, kıskanmaz göründüğüm derecede de kıskancım.
Evet, seni
kıskanırım. Sen benim eserimsin, sen benim emeğimsin. Sen benim güzel günlerim,
geçen ömrüm, bütün hatıralarımsın. Seni kıskanırım. Seni bu duygumla bunaltır,
isyan ettirir, üzerim. Seni kendime hasretmek isterim. Bunun için kıskanırım
seni.
Ben anneyim!
Ben saygının
mihrabıyım. Önümde diz çökmeni isterim. Gönlünde yer etmeyi isterim. Hakkım
ödensin isterim. Unutulmaktan korkarım. Baş üstünde ve başköşende yerim. Bu
benim hakkım.
Ben anneyim!
Ve son nefesimde…
Her zaman… Sütüm ve hakkım helal olsun yavrum derim.
Sadun TANJU
Vatan,12 Mayıs 1957
Yazı gerçekten çok güzel... ama sonunda biraz beklentimi var?
YanıtlaSil