Dün yazdığım
“İKİ ERKEK” başlıklı yazımda iki kurgu kahramanı erkekten bahsetmiştim. Filmler
veya diziler gerçek hayatın kah komedi, kah dram olarak ekrana yansıması
olduğuna göre bu karakterlerin benzerleri çevremizde de var. Eminim herkesin
aklına birkaç isim gelmiştir. Benim ilgimi daha çok iflas edince sevmesine
rağmen sevgilisini kendisinden uzaklaştıran karakter çekiyor.
Bir zamanlar
bir arkadaşım, bir erkeğin başarıyı en derininde bir kadın için istediğini
söylemişti. Bir erkeğin nihai hedefinin her zaman bir kadın olduğunu, dış
dünyada gösterdiği savaşçılığını bir kadını hak etmek için yaptığını ifade
etmişti. Bütün bu mücadelenin bir kadına ulaşmak için yollar olduğunu ve
nihayetinde hak ettiği kadının göğsünde kendini ona bırakarak, güven içinde
uyumak için yapıldığını anlatmıştı.
Bir kadın
olarak bu duruşu dışarıdan anlamak zor… Biz kadınlar, çoğumuz diyelim, maddi
gücün getireceği olanaklardan ziyade sadece sarılıp sarmalanmak istiyoruz. Erkeğin
bize sunacağı maddi imkanlardan daha çok, o başarının erkeğin ruhunda yarattığı
olumlu duyguların tarafımıza yansımasını seviyoruz. Size gözlerinde sevgiyle
bakmayan bir erkekle en şık lokantalarda yemek yemişsiniz ya da sizi aşk
gözüyle güzel görmeyen bir erkeğin karşısına en pahalı mücevherle donanmış
pırıl pırıl çıkmışsınız ne faydası var? Belki bazılarımızın, bu tür
hareketlerin erkeğin kendisi için neler yapabileceğinin göstergesi olarak
hoşuna gidiyor olabilir bu jestler. Ancak aşkla yapılmıyorsa bu davetler,
hediyeler faydası yok beyler, haberiniz olsun…
İşte burada
aşk devreye giriyor… Aşkı kendimizin sevgilimizin gözündeki yansımayı ne kadar
sevdiğimize, beğendiğimize orantılıyorsak yanlış yoldayız demektir. Aşk karşı
tarafı olduğu gibi kabullenip, o haliyle sevmek, ona tutkuyla bağlanmak demek.
Aşk bir alışveriş değildir. Aşk insanın kendini var ettiği, kendi benliğini
olanca gücüyle hissedebildiği bir durum. Her iki tarafta da aynı durum söz
konusu ise ilişki oluyor. Bu iyi hissetme hali sürdüğü sürece ilişki yürüyor.
Ne zaman bir taraf diğerinin alanına tecavüz etmeye başlıyor, ilişki
sarsılıyor. Karşı taraf kendimizi ne kadar özgür bırakmamıza yardımcı olursa
aşk o kadar büyük oluyor. Özgür bırakma derken kendi ruhumuzu, kendi öz
benliğimizi özgür bırakmaktan bahsediyorum. Yanlış anlaşılmasın…
Bir erkeğin
bir kadını, bu herhangi bir kadın olabilir, hak etmek istemesi, bu yolda
mücadele etmesi, onun kadına duyduğu aşktan ziyade kendi varlığını hissetmek
adına önemli olduğunu düşünüyorum. Biz çoğu kadınlar erkeğin maddi gücüyle
ilgilenmeyip kendi kişiliğini oluşturan ögelerle ilgileniyorsak da bir erkeğin
kendini bütün hissetmesi için parametrelerini erkeğin koyduğu “başarı” ögesinin
mutlak varlığına anlayış göstermemiz gerektiğine inanıyorum. Bize düşen ise ona
olan inancımızı yitirmeden, onun kendini “ başarısız “ algıladığı süreç içinde, onun
koyduğu mesafeye saygı duyarak yanında durmak… Onun her halukarda sizi hak
ettiğini hissettirmek… Zaten sizde aşk duygusunu uyandırmayı başarmışsa hak
ediyor demek değil midir?
19.04.2013
Yasemin'cim, her zamanki gibi olumlamalarla dolu bir yazı olmuş. Aklına sağlık... Sanırım toplumsal yaşamın varlığı ve kişisel algı uyaranların çeşitliliği, sözkonusu kadın-erkek etkileşimini biraz daha komplike kılıyor. Ancak, bu işin ABC'sini yazdıklarının oluşturduğuna inanıyor ve başlangıç için çok doğru bir yöntem tariflediğini düşünüyorum...
YanıtlaSiltabii ki bu temel... bunu temel sağlam kurulabilirse üzerine gelen diğer ögelerle de daha akılcı baş edilebileceğini düşünüyorum...teşekkürler yorumun için Tano'cum..
YanıtlaSilYasemin Hanımcığım,
YanıtlaSilGene güzel tespitler yapmışsınız. Ancak bazı kadınların değer yargıları farklıdır. Yani paraya verdiği değeri, aşka verdiği değerden daha üstün tutan kadınlar da olmasına rağmen, temel olarak söyledikleriniz çok doğru.
Sevgilerimle.
Sevil Bayer
Zaten onun için , dikkat ederseniz, "çoğumuz" ve " bazılarımız" gibi ibareler kullandım. Benim tespitlerim sevgiyi, aşkı her türlü maddi değerden üstün tutanlar kadınlar için geçerli tabii ki..Yorumunuz için teşekkürler Sevil Hanım'cığım
YanıtlaSil