Suyun
kenarında doğmuşum. Aslen İzmir’liyim ama şartlar gereği İstanbul’a geldiğimiz
1976 yılından beri hep suyun yanındaydım. İlk geldiğimiz Yeşilköy’de de evimiz
deniz kenarı idi, sonra 1980 yılında yerleştiğimiz Emirgan’da da. O gün bu
gündür Boğaz boyundan hiç ayrılmadım.
Lise’yi
Boğaz’da bitirdim. Üniversite’ye Boğaziçi’ne gittim. İlk sevgilileri, ilk elele
tutuşmaları Bebek’te yaşadım. Şimdi Bebek Parkı olan yerde, o zamanlar bulunan
Şadırvan’da ilk içkimi içtim. Sevgilimden Bebek’te ayrıldım. Rumelihisarı’nda
evlendim. Çocuğumu Rumelihisarı- Bebek
arası pusette gezdirerek büyüttüm. Bebek Park’ında oynattım. Gene aynı güzergah
üzerinde diyetime eşlik eden yürüyüşümü yaptım. Rumelihisarı’nda boşandım. Dostlarımla
kah Ortaköy’de kah Bebek’te kah Yeniköy’de ama illa Boğaz boyunda bir yerde
buluşup gülüp söyledim. Dertlerimi, gözyaşlarımı Boğaz suyuna akıttım. Hala
Boğaz’da yaşıyorum.
Belki
hayatımın en önemli evrelerini hep bu su boyunda geçirdiğim için, belki de
dünya da eşi benzeri bulunmayan bir güzelliğe sahip olduğu için Boğaz’ın yeri
apayrıdır benim için. Her Asya yakasına geçişimde, arabamı muhakkak en sağa
alıp Boğaz’ın o nefesimi kesen güzelliğini içime çekerek yavaş yavaş geçerim
köprüden. Bir ziyafet, bir şölen gibi… O görüntünün bana verdiği doygunluk
hissi ile devam ederim yoluma.
Boğaz’ın
suyu, akışı, girdapları, akıntıları hayat gibidir. Yaşam akar o sularda. Yaşamın
bize sunduğu tüm inişleri, çıkışları, gelgitleri, aydınlığı, karanlığı taşır
içinde. Herkesin o sularda kendini bulduğu bir yer, bir an vardır muhakkak,
yaşamının her hangi bir noktası ile kesişen… Sahil kenarında herhangi bir
noktada durup Boğaz’ın engin sularına bakarken, üzerine dantel gibi nakşolmuş
martılara eşlik ederken, kendi hayatınızın sularında gezdiğinizi fark
ederseniz. Öyle bir büyüsü vardır ki, en kederli anınızı paylaşmak için bile
gitmişseniz oraya, size hayatın her şeye rağmen güzel olduğunu fısıldar
sessizce. İnanırsınız… Belki eşsizliği bundan…
Boğaz’ın her
noktasının ayrı bir güzelliği var. Ancak buraları daha da güzel yapan, doğa güzelliğinin
yanısıra insanları. Yıllardır bu mahallelerde yaşayan insanların Türkiye’li
olmaktan öte Bebek’li, Emirgan’lı, Çengelköy’lü olmak gibi bir özellikleri var.
Birbirine bağlayan, aynı bayrak altında birleşmiş gibi aynı değerler altında
sımsıkı birleştiren… Buraları sımsıcak yerler yapan… Boğaz’lı olmayanların bile
akın akın gelip huzur bulmaya yol açtıran… Anavatan gibi ayrılmak zorunda
kalınsa da asla unutturmayan… Dönüp dolaşa gene geri gelinen… Bir annenin
çocuğundan vazgeçememesi gibi asla vazgeçilmeyen…
Ve ben
sonradan katılmış olsam da, bu birlikteliğin, bu sevginin bir parçası olmaktan
çok mutluluk duyuyorum. Boğaz’ın sımsıkı saran kollarında huzur buluyorum…
İstanbul'a kızıyorum o başka ama boğazımda birşey düğümlendi okurken...benim de ne kadar çok yaşanmışlıklarım var oralarda...
YanıtlaSilAyça Kulen Seral