Birkaç gün önce facebook’ta paylaştığım “AŞK ÖZGÜRLÜKTÜR”
ve “AŞK SEÇİM MİDİR” yazılarıma gelen yorumları okuyorum da hala 50 küsür yaşına
gelmiş bizlerin aşk ve ilişki konusunda kavram kargaşası yaşadığımıza şahit
oluyorum. Genelde içinde aşk geçen her cümleye tepkimiz, aşkla ilişkiyi eş
tuttuğumuzdan, ilişkiye yüklediğimiz beklentiye göre şekil alıyor.
Oysa bana göre aşk başka, sevgi başka, ilişki ise
bambaşka bir kavram. Türk Dil Kurumu’na göre aşkın
kelime anlamı aşırı sevgi ve bağlılık duygusu, sevi, sevda. Dikkat
ederseniz sevgi demiyor, sevi, sevdayı eş anlamlı vermiş. Sevdaya baktığımızda
ise güçlü sevgi, aşırı ve güçlü tutku diyor. Yani aşkta bir aşırılık, tutku ve güçlülük söz konusu. Sevginin açıklaması
ise şöyle; insanı bir şeye veya bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık
göstermeye yönelten duygu. İlişkiye baktığımızda ise iki şey arasında
karşılıklı ilgi, bağ, münasebet, temas olarak vermiş ilişkinin anlamını.
Ben en kolay ve en güzel insanın
çocuğuna duyduğu duygu olarak açıklayabiliyorum aşkı. Hani neredeyse daha
doğmadan tutkuyla bağlandığınız, sadece varlığı ile size mutluluk verendir
çocuğunuz. Bütün kızmalarınız, öfkelenmeleriniz sadece onun iyiliği içindir.
Kendinize ait hiçbir beklenti yoktur çocuğunuza karşı duyduğunuz duyguda.
Yaptığınız her şey sadece ve sadece onun mutluluğu içindir. Tüm isteklerinize
karşı gelse bile, seçtiği yol sizin onun için uygun gördüğünüz olmasa bile asla
ve asla onun yanından ayrılmadığınız varlıktır çocuk. Ona karşı duyduğunuz
derin sevgi hiç kurumayan dipsiz bir kuyu gibidir. İnsanı yaşatan, ayakta
tutan, dünyaya meydan okutabilen tek taraflı bir duygudur çocuğunuza duyduğunuz
güçlü sevgi. Aynen aşk gibi…
Tutkunun Türk Dil Kurumu’nca kelime
anlamı; irade ve yargıları aşan güçlü bir coşku. Aşkta tutku esastır. İnsanın
ufkunu açan, kendi sınırlarını zorlayan, o güne kadar bilinmedik vahalarda
keşif yaptıran özgür bir duygudur. Aşk beklentisizdir... Aşkın tek taraflı bir duygu
olduğunu kabul edersek beklentinin kelime olarak bile yeri yoktur bu duygu
yoğunluğunun içinde. Beklenti insanın gerçekleşmesini beklediği şeydir ki bu da
karşı tarafa yükümlülük getirir. Oysa aşk olanın kabulüdür.
İlişki ise iki taraf arasındaki
karşılıklı bağdır diyor TDK. Bu her türlü ilişki olabilir. İş ilişkisi,
arkadaşlık ilişkisi, aşk ilişkisi vs. Konumuz aşk olduğuna göre biz aşk
ilişkisine bakalım. İlişki yaşayan bir çiftin her ikisi de birbirine aşk
duygusu ile bağlıysa ki en ideali ve en isteneni budur, bu ilişkinin tadına
doyum olmaz. Ancak her ilişkide durum böyle değildir. Bazen taraflardan biri
aşk ile bağlıyken diğeri sadece sevgi ile bağlıdır. Bazen de her iki tarafta
sevgi ile bağlıdır. Hatta bazen ilişkide sevginin esamesi okunmazken mantık
bazında bir ilişki kurulmuştur. Ama ilişki midir? İlişkidir. Her ilişkinin
dinamiği kendine göre farklıdır. Bazen sesli bazen sessiz kurallar çerçevesine
oturur ilişki. Birbirlerine aşk ile bağlı çiftlerde bu çerçeve her hangi bir
zorlama olmadan doğal olarak oluşur çünkü her iki tarafta diğerini mutlu etmeyi
esas almıştır. Diğer ilişkilerde ise bu kurallar her iki tarafından doğal
yapısına uyumluluk gösterdiği sürece ilişkide sorun çıkmaz. Ancak taraflardan
biri bunları zorunluluk olarak algılayıp, içselleştiremediği sürece eninde
sonunda o ilişki biter. İlişki bitebilir ama aşk biter mi? Aşk bitmez…
27.01.2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder